Ana Menü
1970'lerde Türkiye de, dünyanın bir çok ülkesinde olduğu gibi, enerji krizi ile tanıştı. Benzin kuyrukları, kalorifer yakıtı sıkıntısı hayatımıza girdi. Öte yandan kalkınan Türkiye'de kentleşme olgusu, konut yapımında hızlı bir artışa neden olmaktaydı. Çağdaş kentlerde yapılar da çağdaş malzemelerle üretilmeye başlandı. Bir kaç yıl içinde çürüyen, yağmuru, soğuk havayı içeri geçiren, sık boya, bakım gerektiren eski tip ahşap, aluminyum ya da demir doğramalar, gelişmiş kentlerin gereksinmelerine çözüm olamıyordu. Çözüm yine PİMAŞ'tan geldi. 70'li yılların sonunda AR-
PİMAPEN, mükemmel yalıtım özelliği ile, enerji sorununa çözüm getirirken, aynı zamanda isin-
PİMAPEN, kalabalıklaştıkça gürültüsü artan kentlerde, ses yalıtımı ile de insan sağlığına yararlıydı. Geri dönüşümlü bir malzemeden üretiliyor, çok uzun ömürlü olduğu için, dünyamızın ve ülkemizin yok olmakta olan ağaç hazinesinin israfını önlüyordu; çevre açısından ideal üründü.
1988 yılına kadar "pencere" üretimini kendi yapan PİMAŞ, Bayileri kanalıyla PVC Pencere sektörünü tek başına oluşturdu. PİMAŞ'ın yan sanayileri ve onbinlerce insanın çalıştığı Üretici ve Satıcı Bayilik ağı ile hızla büyüyen PİMAPEN yapısı, bütün kurumları ve işleyişi ile, sektöre yeni yatırımları çekti. 80.000'den fazla insanın istihdam edildiği, PİMAPEN adından kaynaklanan bir benzetme ile "PEN sektörü" diye adlandırılan dev bir sektör doğdu.